
Müziklerini Ennio Morricone’nin Yaptığı En Kaliteli 5 Film
Sıradan bir sinema izleyicisi için, izlediği bir filmin müziklerini kimin bestelediğinin pek bir önemi yoktur. Belki de Oscar ödüllü Hans Zimmer ve John Williams gibi isimler sektörün süper starları olarak akla gelen iki isim, ama özellikle besteci kimliğini aşan ve bir film ikonu alemine ulaşan bir kişi var. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı yapımlarından bazılarının müziklerinin arkasındaki adamdan, İtalyan besteci Ennio Morricone’den bahsediyoruz.
2020 yılının Temmuz ayında hayatını kaybeden büyük usta Ennio Morricone’nin pratikte tanıtıma ihtiyacı yok. Severek izlediğiniz pek çok filmde farkında bile olmadan o usta bestecinin zihninden yükselen notaların büyüsüne kapılıyorsunuz. Bu içeriğimizde kariyeri boyunca 400’den fazla film ve dizi için besteler yapan ve dünya çapında 70 milyondan fazla plak satan Ennio Morricone’nin en iyi çalışmalarından bazılarına bir göz atalım.
Cennet Sineması

İtalyan filmi Cennet Sineması, 1989’da En İyi Uluslararası Film Akademi Ödülü’nü aldı ve doğal olarak, Morricone film müzikleri de büyük beğeni topladı. Nefesli çalgılar, yaylılar ve piyanonun bir karışımını kullanarak, bestelediği müzik, filmin aşk ve nostalji temalarına dönüşerek filmi 20. yüzyılın en ünlü sinema filmlerinden biri haline getirdi. İtalyan yönetmen Giuseppe Tornatore’nin ikinci filmi olan Cinema Paradiso İtalyan sinema klasikleri arasında yerini almayı başardı.
Dokunulmazlar

Dokunulmazlar, Amerikalı yönetmen Brian De Palma’nın yönettiği ve başrollerinde Robert De Niro, Sean Connery ve Kevin Costner gibi isimlerin yer aldığı kült bir film olarak bilinir. Film, mafya babası Al Capone’un (De Niro) içki yasağı döneminde alkol ticaretine başlamasını ve ardından yasadışı faaliyetlerine ilişkin polis açılan soruşturmasının hikayesini anlatıyor.
Filmin Morricone tarafından bestelenen film müzikleri Grammy Ödülleri’ne aday gösterilerek kritik bir başarı elde etmişti. Filmin açılış sekansı, karakteristik olarak düşük kaliteli, çağrıştırıcı piyano ve elektronik bir eşlikle harmanlanmış, sahne boyunca devam eden “The Strength of the Righteous”u eseriyle başlıyor. Film, Morricone’nin efsanevi kariyerinin en önemli yapı taşlarından birisi durumunda.
Bir Zamanlar Batıda

Bir Zamanlar Batıda, sinemanın en büyük ortaklıklarından birinin sonu anlamına geliyordu, filmin prodüksiyonunun tamamlanmasının ardından, yönetmen Leone ve Morricone, Leone’nin 5 yıl sonra erken yaşta ölümü nedeniyle yollarını ayırmak zorunda kaldılar. Bir Zamanlar Batıda’nın müziği, unutulmaz bir pan flütün yanı sıra geleneksel cazın unsurlarını da içeriyor. Yönetmenlerin ve editörlerin sahnenin post prodüksiyonuna müzik eklemesi yaygın bir uygulamadır; ancak Leone filminde, Morricone’nin yeteneklerine olan inancı, nedeniyle post prodüksiyon müziği oluşturma sorumluluğunu tamamen ona emanet etmişti.
Nefret Sekizlisi

Quentin Tarantino’yla birlikte çalışmaya başlamasının ardından Morricone’un, Tarantino’yu bir “aptal” olarak adlandırdığı ve ünlü yönetmenin tarzını “eski yiyecekleri yeniden ısıtmaya” benzettiği iddia edilmişti. Bu oldukça şaşırtıcı iddiaya rağmen, Morricone’nin 2015 yapımı Nefret Sekizlisi için yaptığı müzikler kesinlikle dahiceydi.
Filmin başında çalan sekiz dakikalık destansı uzun uvertür filmin gergin temasını izleyicilere aksettiren ve onları sonrasında olacaklara bir nebze hazırlayan tam bir başyapıt. Bu filmin bir diğer özelliği de usta müzisyenin 85 yaşında yaptığı besteyle ilk Akademi Ödülünü alması olmuştu.
Dolar Üçlemesi

Leone’nin efsanevi Dolar Üçlemesi serisinde, vatandaşı ve arkadaşı olan Morricone’yle güçlerini birleştirmiş, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Üçleme boyunca, Morricone tartışmasız kariyerinin en iyi müziklerini yaptı. Koca bir film türünün (western filmleri) müziklerinin tamamını etkisi altına almayı başaran üçlemenin bestelerinin ıslık ve flütle beslenen doğal tınısı, pek çoğumuzun kulağında çınlamaya yıllarca devam edecek gibi görünüyor.